sessizkelebek Sessiz Kelebek

Evrenler arası seyahat eden gezgin bir maceracının konakladığı bir gezegendeki halk arasında yayılan söylentiye göre terk edilmiş saray kıpkırmızı güllerle kaplıydı. Hava kararmaya başladığı an boş saraydan yükselen çığlıklar halkı oldukça tedirgin ediyordu. Maceracı merakına yenik düşüp terk edilmiş sarayın gizemini çözmek istedi... Ancak asıl gizemin kendisi olduğunun farkında değildi.


Gizem/Gerilim Tüm halka açık.

#gizem #gerilim # #fantastik
22
3.2bin GÖRÜNTÜLEME
Devam etmekte - Yeni bölüm Her 30 günde bir
okuma zamanı
AA Paylaş

Giriş~Fezel'e Mektuplar

GİRİŞ


Kurgu; evrenler arası seyehat eden meraklı bir kaşifin terk edilmiş bir sarayda konaklamasını ve saraydaki gizemleri konu alıyor. Sarayın en büyük gizemi kimse yaşamamasına rağmen saray tertemiz ve düzenli olmasıydı, bir de kesilse bile anında yenisi açan kırmızı güller. Bu güller sarayın terk edilmesine yol açmıştı. Maceracının merakını iyice tetikleyen şey ise eskiden taht odası olan yerde gül yapraklarıyla yazılmış “Kanla sulanan güller kırmızı olmaya mahkumdur. ” yazısıydı. Zamanında bu taht salonunda bütün kraliyet ailesi katledilmiş, kanlarına ait miras olan koruyucu güç de kraliyet ailesinin katillerini rahat bırakmamak için böyle bir şey yapmıştı. Geceleri saraydan gelen çığlık ve ağıt sesleri yerli halkı rahatsız etmeye başlayınca tüm gezegende duyulmuştu. Meraklı maceracının da yolu bu garip gezegenin kanla sulanan güllerinin olduğu Ölü Güller Tarlası'na düşmüştü.



FEZEL'E MEKTUPLAR


Ah Fezel!


Güneşsiz günlerimin sevgili ayçiçeği.


Günler geçmekle kalmıyor adeta savaşta hayatta kalmaya çalışan askerler gibi birbirini savuşturuyor. Yıldızlar gökyüzüne küskünlüklerinden parlamak istemiyor. Bense masamda oturmuş seni düşlüyorum. Beline kadar uzanan dalgalı, bakır rengi saçlarının rüzgarla ahenk içinde savruluşu geliyor gözlerimin önüne. Sırtın bana dönük, papatya tarlasının içinde koşturuyorsun. Saçlarında papatyadan bir taç.


Hoş, sen taç olmadan da prensesler gibisin ya neyse. Bembeyaz bir elbise var üzerinde, ayakkabılarını bir köşeye çıkarmışsın. Tam bana döneceğin an bir şey oluyor ve hayal aleminden sıyrılıp gerçekliğe dönüyorum.



Kırlangıçları görüyor musun? Mayıs oldu mu gelmeye başlıyor çatal kuyruklu bu kuş. İnsanın yanından geçiyorlar ama yaklaşmıyorlar da. Tuhaf öyle değil mi Fezel? Bu küçük kuşlar bana hep seni hatırlatıyor. Sadece ilkbaharda sarayından çıkan seni...


İlkbahar demişken şeftali çiçekleri de açmış. Renkleri o kadar hoş ve naif ki... İnan onlar da bana seni hatırlatıyor. O ne pembe ne de turuncu olan şeftali çiçekleri tıpkı senin gibiler. Ne saraylı ne de şehirli olan tıpkı sen gibi.


Yağmur da yağıyor. Son zamanlarda ne düşünüyorum biliyor musun Fezel? Yağmura göğün ağıtı diyenleri. Yağmurlar ağıt değil Fezel. Yağmurlar gökyüzünün mucizesi. Tıpkı senin benim mucizem olduğun gibi.



꧁꧂


Sevgili Fezel,

Bulutsuz gökyüzümün parlayan yıldızı.


Duyduğuma göre mektubum sana ulaşmış. Nasıl sevindim bilemezsin. Cevap yazamayacağını bilerek yazıyorum bu mektupları. Sana ulaşması bile benim için yeterli bu yüzden kendini ne kötü hisset ne de cevap yazmak için zorla.


Kim derdi ki Fezel, bir gün sarayında sessizce yaşayan bir prensesin nefesimin kaynağı olacağını? Ben bilemezdim.

Yazın burası çok sıcak. Senin sarayının ilkbaharından çok farklı. Tıpkı güneş alev olup insanları öldürmek istiyormuş gibi. Dayanılmaz. Ara sıra bunaldığımda sahilde yürüyorum. Her şey çok güzel gibi görünüyor dışarıdan... Ama hep eksikler Fezel. Tıpkı sensiz benim eksik olduğum gibi.


Seni özlüyorum... Tek yapabildiğim bu. Sürgün hayatı yaşıyormuş gibi hissediyorum Fezel. Yediğim yemekler bile tatsız. Halbuki güneyin yemekleri hep övülürdü. Ben senin pişirdiğin yanık ekmeklere alışmışım bu yumuşacık ekmekleri yiyemiyorum. Hani balkabağı turtası yapmayı denemiştin ama o kabak balkabağı değildi.


Hatırladın mı Fezel? Burada muhteşem bir turtacı var kışın ıhlamur çayıyla çok güzel oluyor.

Yine gözüm seğiriyor o geliyor olmalı Fezel. İnan yazmayı bırakasım gelmiyor ama biliyorsun...


Benim güllerimin tomurcukları daha açamadan ölüyor Fezel. Bazen kendimden korkuyorum. İçimdeki bu güçten... Gözümün dönmesinden... İnsanları yok etmek istemekten korkuyorum Fezel. Bazen de lanet ediyorum. Beni senden ayıran bu ölümün gölgesine lanet ediyorum.

Geri dönmek istiyorum... Korkuyorum Fezel. Garip değil mi? Herkesin korkusuz dediği ben korkuyorum.


Seni tamamen kaybetmekten korkuyorum.



꧁꧂


Ah sen ki Fezel...

Nasılsın çölde açan hercai menekşem?


Güney çöllerine gönderildim bugün. Sanırım öldürmeden öldürmeye çalışıyorlar beni. Kulağa saçma geliyor öyle değil mi? Tepki çekmemek için öldüremiyorlar beni ama dolaylı yoldan öldürmeye çalışıyorlar.

Kaktüsler çok garip bitkiler biliyor musun Fezel? Bedenlerinde su depoluyorlar. Üstelik bazılarının çok lezzetli bir meyvesi oluyor. Çöl gökyüzü... Çöl gökyüzü çok güzel Fezel. Yıldızlar o kadar parlak ki! Güzellikleri karşısında aklımı yitirecek gibiyim. Çölden ayrılmayı hiç istemiyorum. O kadar huzurlu ve sessiz ki... O da yok.


Çölde kelepçem yok Fezel. Tıpkı eski günlerdeki gibi özgürüm.

Duyduğuma göre kış başlamış. Çölün kışı bir farklı. Geceleri öyle soğuk öyle soğuk ki donarak öleceğim sanıyorum ama ölemiyorum. Başka bir ülkeden gücümü kontrol etmeme yardım edecek bir hoca gelecekmiş. Sanırım artık yanına gelebileceğim Fezel. Sadece biraz daha beklemem gerekiyor.



꧁꧂


Fezel... Yazacak kelimelerimi mürekkepsiz bırakan kuzguni bakışlı Fezel.


Mevsimler ve zaman çok zalim. Ben sensiz yaşayamam derken yaşayabileceğimi kanıtlamaya çalışıyorlar bana. Sensiz yaşanır mı Fezel? Yaşansa bile bu beni yaşayan bir ölüye dönüştürmez mi? Sesinin melodi tınısı hâlâ kulaklarımda çınlanırken nasıl sensiz yaşamam mümkün olabilir?



꧁꧂



Kahverengi gözleri olup gökkuşağı gibi bakan Fezel...


Sanırım artık seni görebileceğim. Sürgün hayatım son bulacalmış gibi Fezel. Artık eskisi kadar kötü davranmıyorlar bana. Bir pislikmişim gibi muamele etmeyi bıraktılar. İçim sevinçle dolu Fezel. Seni yeniden görebilecek olmanın düşüncesi bile kalbimin patlayacakmış gibi hızlanmasına neden oluyor. Seni seviyorum Fezel. Seni kış başçesinde açan beyaz güllerden bile daha çok seviyorum.



꧁꧂


Evleniyormuşsun...


Daha mektubu bitiremeden haberini aldım. Evlenmişsin.


Keşke kalbime hançer saplasaydın da bunu öğrenmeseydim.


Gülüyormuşsun ona... Benden başkasına gülmek istemeyen sen gülüyormuşsun ona.


Cesaret edemediğim için mektubu gönderememiştim. Bir yıl olmuş. Hiç mi merak etmedin Fezel? Hiç mi endişelenmedin? Yoksa beni unuttun mu?


Bir kızın olmuş... Sana benzemiyormuş. Kızıl saçlı değilmiş. Kırmızı gülleri seversin sen oysa o siyah bir zakkummuş.


Benim tarlamda açan güller farklı Fezel. Onlar yaşamıyorlar. Kırmızı değiller seninki gibi.


Benim tarlam Ölü Güller Tarlası.


꧁꧂


Hıçkırıklarımı duyuyor musun Fezel?


Gözyaşlarımı görebiliyor musun?


Tattığım acıyı hissedebiliyor musun?


Katilim olduğunu biliyor musun?


06 Temmuz 2024 17:01 0 Rapor Yerleştir Hikayeyi takip edin
7
Devam edecek... Yeni bölüm Her 30 günde bir.

Yazarla tanışın

Sessiz Kelebek Bir parça huzur tarifi: defter, kalem ve müzik.

Yorum yap

İleti!
Henüz yorum yok. Bir şeyler söyleyen ilk kişi ol!
~