"Lan Kürt! Havlumu getir,unutmuşum! " Başını çıkardığı kabinden bana iğrenen gözlerle bakıyordu. Bir senedir yaptığı eziyetler yetmiyormuş gibi bu aralar getir götürünü de yaptırmaya başlamış ,burayı bana hepten çekilmez kılmıştı.
Seri adımlarla odaya girip hemen ranzanın yanında duran dolabından havlusunu bulup koşarak banyoya girdim. Kabinin kapısını yavaşça tıklatıp kafamı çevirerek elimdeki havluyu ona doğru uzattım. "Getirdim."
"Aferin, en sevdiğim Kürt itaatkar Kürt'tür. " Refleksle kafamı ona doğru çevirdim.Saçından yanaklarına oradan da çenesine doğru usulca inen su damlasını gözlerimle takip ettim. Her şeye rağmen onu seviyor oluşuma içimden binlerce defa küfürler etsem de bu ona aptalca bir tutkuyla aşık olduğum gerçeğini değiştirmiyordu.
Kimseye değil, tüm eziyeti Kürt olduğum için banaydı. Hem aşkımdan hem de komutanın oğlu olduğu için korkumdan ağzımı açıp tek laf edemiyordum. Binbir zorlukla kazandığım, hayallerimin okulu, bu askerî liseyi bana zehir eden Adil, benim hem en büyük zaafım hem de acımasız celladımdı.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Ziyaretçilerimize Reklamlar göstererek Inkspired’ı ücretsiz tutabiliriz. Lütfen AdBlocker’ı beyaz listeye ekleyerek veya devre dışı bırakarak bizi destekleyin.
Bunu yaptıktan sonra, Inkspired’i normal şekilde kullanmaya devam etmek için lütfen web sitesini yeniden yükleyin..