japonyada bir çok tapınak bulunmakatadır. bu tapınaklar çoğu eski dönemlerde kalma. görkemli gösterişleriyle insanları kendine çekebiliyor. tapınaklar insanlar tatil günlerde dua etmek ve görmek için çok kalabalık olur. her tapınağın düni inanışı farklı. japonyada eski yerleşim yerlerinde bir olan kawagoe city de bir çok tapınak bulunmaktatır. A tapınağında çalışan bay j , burda görevli olarak çalışmaktatır. bazı günler temizlik ve kapı görevlisi bazı kalabalık günlerde ise arabaların park etmesine yardım eden görevli. bay j iki yıldır bu tapınakta çalışmaktayor. metedeyse rahiplerin çoğunu tanıyor ama hiç biriyle konuşmuyor. a tapınakta kimse rahiplerle konuşamaz. bay j onlara hayran. nasıl oluyorda herşeyi unut kendini dua ya odaklaştırBiliyorlar diye hep düşünüyor. bay j orta boylarda , 30 yaşlatında siyah saçlı zayıf ve geniş büyük burınlu birisi. bay j aslında bir japon değil. fakat uzun zamandır burda yaşadığı için kendini japon gibi hisrdiyor. sürekli özür dileyip teşekür ediyor. iyi veya kötü , haklı veya haksız durumlarda. burdaki insanlar çoğu böyle. bay j nin yanına saat başı takta çekiç ile eski metal zili çalmakla görevli olan genç ve zayıf kişi geldi. yanına yaklaştı.
- buluylar ne çabuk hareket ediyor. sanıtım akşam yağmur yağacak.
bay j güldü.
- evet bu gece yapmur başlayacak. karanlık bir gece olacak.
- sende artık rahipler gibi geleceği görebiliyorsun. kahkaha atark bunu söyledi. bay j ona baktı.
- sende aynı tahminde buşundun. yoksa sende mi benim gibi rahip oldun. ikisi gülmeye başladı.
- ben sadece hava durumuna baktım.
hahah .
- ama ben ciddi ydim. bu gece yağmur yağacağını hissetim. belkide rahip oldum. gülerek söylüyordu.
genç delikanlı :
- neyse saat on iki olmak üzere. zili çalmam gerekiyor. sonra görüşürüz.
ve ordan uzaklaştı. bay j içinde gülmeye devam ediyordu. bahçede ağaçları suşarken rahiplerin geçtiğini gördü. gösterişli parlak elbiseler ve ve saçlarını kazıtmışlar. genelde çoğu uzın boylu ve cüseli. bay j başını aşağıya eğip işine odakladı.
akşam oldu. saat 6 . karanlık bastı. kasım ayında hgeceler soğuk ve yağmurlu geçer. ama japonyada aslında yapmur haziran ayında yağar. burda yemek yok. çalışanlar kendilerin pişirip yerler. a tapınaktaki çalışanlar dışarıya çıkmazlar bu onlar için yadak. ama rahipler evlerine gidebilir. zaten burdaki çalışanlar toplamda 8 kişi. yapınak kuraları gereğiyle çalışanlar dışarda yemek getiremz ve ve akşamları dışarıya çıkmazlar. dışıraya çıkan tapınağa geri dönemez. bu sert kuraları sevmeyen bay j her gece hayal kıruyor. bir gün bu kapıdan dışarı çıkacağım ve bir daha geri gelmiyeceğim. özgürlük için veya sevdiğim şeyi yapmak için cıkacağım. bay j kendini hapis tutulduğunu sanıyor. ama istediği zaman işi bırakıp gidebilir. burda zorla tutulmuyor. sadece maşıyla çalışan biri. ama iöinde birşeyler onu burda kalmadını sağlıyor. bay j ekmek ile peynir arası yapıp sıcak çay ike yedi. diğre çalışanlar ğse ramen cey udun olan japonyanı en öeşhur ve herkes tarafında sık sık yenilen yemeği yedi. erişteden yapışan bu yemek japonyaya ait bir geleneksel yemek. burda zenginler fakirler yaşlılar ve geçnler jerkes bu yemeği sık sık tüketirler.
bay j içinde sürekli " burada ayrılmak zorundayım." diyordu. yatağına uzandı ve hayelere daldı. yağmur yağdı. bay j nin dediği gibi veya çalışan grnç delikanlının hava durumda öğrendiği gibi yapmur başladı. bay j bir sigara yakmak istiyor ama tapınak kurayalrı nedeniyle burad sigara içilmiyor. yağmur ıldukça şifrtli yapmaya başakdı. bay j nin kapısı çalındı .
gelen saat başı zili çalan gçrevliydi. içeriye girer girmez kahkaha atark
- ben sana akşam yağmur yağacak demiştim.
bay j onunla birlikte güldü. mutlu olmuştu. canı öyle sıkındı ki intaharı bile düşünüyordu. bazı zamanlarda beklemdeik bir dost hayat kurtarabiliyor.
- haklı çıkacağını zaten biliyordum. sonuçta sen bir rahipsin.
- bunu söylemeyi kes.
yüzünü biraz buruşturdu. ama söylerken ciddi değilde dostça ve eğlenceli bir şekilde bunu söyledi. vr devam etti.
canın sıkın gibi. ne ılduğunu anlatacakmısın?
bay j tebesüm göstererk:
- sence burdan fazla mı kalfık ?
- yani?
- artık işten ayrılma vaktimiz gel medi mi ? burada daha ne kadat hapis hayatı yaayacağız.
- biz burda hapis hayatını yaşamıyoruz. japonyanın en iyi tapunaklarda çalışıp iyi para kazanıyotuz. ve biz burda getçekten büyük rahipletle cennete gidiyoruz. onlarla birlikte kutsanıyoruz. bırak parayla çalışmayaı bu bölgede bu rahiplerle yaşamak için para ödemek isteyen insanlar var .
bay j başını saladı ve ağzında kötü bir ses çıkartı. tıpkı kapı çızırtısı gibi. " jeh"
- cennet mi ? kutsamak mı ? gerçekten ? gerçekten mi bu kadar köreldin. sanırıö sen benden daha çok fazla bırda yaşıyorsun.
- her doğal affet olduğunda büyün bölge zarar görüyor ve hata bazı insanlar ölüyor. ama kawagoe birşey olmuyor. 100 yıldır hiç bir doğal afeten zarar görmedi. çünkü buranın tapınakları ve rahiblarti çok güçlü. sakın bunun tesedüf olduğunu düşünme.
bay j eliyşe yüzünü ovaladı. biraz düündü ve genç görevlinin haklı olfuğunu düşündü .
- biliyormusun haklısın.
- ne ?
- evet haklısın . elimizdeki fırsatı görmüyorsun. belki bizler çok şanslıyız.
ben bir rahibim. yarın ayrılacağım dostum. bir rahip olarak geziye çıkacağım.
- ama sen rahip değilsin.
- kim dedi ?
- cidimisn ? yarın gidecekmisin.
- evet çünkü ben bir rahibim. bir tur yapmam gerekiyor.
- bence kaçmak için bahane arıyorsun ve başını belaya sokacasın.
bay j yüzüne baktı ve güldü.
- seni asla unutmayacağım. belki birgün yine karşılaşırız.
- gerçekten gidiyormusun?
- sabah beni burda bulamayacksınoz.
- kendine iyi bak dostum. bazen yaşamk için risk alman getekiyor.
Спасибо за чтение!
Мы можем поддерживать Inkspired бесплатно, показывая рекламу нашим посетителям.. Пожалуйста, поддержите нас, добавив в белый список или отключив AdBlocker.
После этого перезагрузите веб-сайт, чтобы продолжить использовать Inkspired в обычном режиме.