M
Migrac Yılmaz


Bir sabah... Artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacak... Yeni bir Dünyada... Gerçek mi? Yoksa bütün bunlar sanalda mi oluyor? Gerçekten bunları yaşıyor muyuz? diyecekler. Hayır, Hayır tüm bunlar gerçek olmaz... Acımasız bir oyun...


Найучная фантастика 13+. © Migrac Yılmaza aittir

#]
6
2.8k ПРОСМОТРОВ
В процессе - Новая глава Каждый понедельник
reading time
AA Поделиться

Başlangıç.

"Anne?"

"Anne??" Haykırıyordum.

Tüm insanlar, canlılar...
Neredelerdi?


"Anne??" Diye etrafi dolaşmaya başladım. Ama hiç kimse yoktu.


"Fıstığım?" Diye bir ses geldi. Ses...

1 gün önce:

"Yavrum?" Sabah oluştu ve annem bağırıyordu. Kahvalti için uyandırmaya çalışıyordu.


Odama geldi. Ve saçımı öptü.


"Kızım sana diyorum? Hadi kalk canim."


"Tamam." Diye mırıldandım.


"Hadii ama?"


"Tamam ya."


"Bak kalkmazsan aç kalırsın."


"Umrumda değil."


"Kalk Dedim." Dedi


" Tamam annelerin en güzeli. En muhteşemi."


"İyi uyuyabildin mi?" Dedi.


Güldüm. "Hayır bebeğim. 4 saatlik bir uykuyla duyuyorum."


"Ah ah canım. Ne zaman akillanacaksin bilmiyorum." Dedi annem.


Esneyerek Anne ya dedim.


"Hadi kalk krepler soğuyor."


"Anne ne krebi ya?"


"Kardeşin istedi."


Yatağımı toplayarip duşa girdim. Duştan çıkınca siyah elbisemi giydim altına yeni aldığım çizmelerimi giydim. Hafif makyaj yaptım. Saçımı ellemedim. Duştan sonra Hafif kıvırcık oluyordu. Çok hoşuma gidiyordu.


Hazirlandiktan sonra mutfağa indim. "Gelebildin sonunda!" Dedi annem.


"Ablam?" Dedi Victor.

Hayret ablam Dedi. Kafamıza taş ne mi yapacak yada kıyamet mi kopacakti galiba.

"Nasıl olmuşum?"


"Olmamışsın?" Dedi.

"Niye ya?"

"Fazla güzelsin. İnsanların sana bakmasını istemiyorum."

Kahkaha attım.

"Yine nereye gidiyorsun?" Dedi annem.

"Zuhal Hanimla buluşağim."

"O kadini yolacagim bir gün. Yine ne diyor?"

"Öyle niye diyorsun anne ya? Iyi kadının ben seviyorum(!) Yeni bir reklam ajansi varmış. Görüşmek istiyorlarmış?" Dedim

"Seni cok yoruyor. Ondan hiç sevmiyorum o kadini " Dedi annem

"Bir insan bu kadar güzel olursa herkes görüşmek ister." Dedi Yavuz.

"İşimi yapıyorum Victor abartma!"

Geldi yanağima öpücük bıraktı.

Ah kaç yaşına gelirse gelsin (15 yaşındaydi) hala büyümüyordu bu çocuk. En sevdiğim yanida buydu işte. Sevgisi hiç bir zaman azalmıyordu.

"Abla seni çok seviyorum." Dedi.

Sarıldım. "Bugün muhtemelen öleceğim." Dedim.

"Allah korusun kızım." Dedi annem.

"Neden?" Diye sordu Victor

"Bir ablam dedin ikincisi seni seviyorum dedin."

"Sanki her zaman demiyorum." Dedi

"DEMİYORSUN!" Dedim.

"Telefonunu çıkar ses kaydını aç." Dedi.

"Neden?" Diye sordum.

"Aç işte." Dediğini yaptım.

"Ablam dünyalar güzelim. Benim ateşli böceğim. Seni cok ama çok seviyorum ablam " Dedi.

Sonra annem: "Bende yakışıklı mı yakışıklı oğlumu güzel mi güzel kızımı çok ama çok seviyorum." Dedi.

"Bende sizi çok seviyorum. Canım ailem." Dedim.

Gülerek sarildik.

"Bu kadar drama yeter. Geç kalıyorum ben!" Dedim ve arabama atladım.

Zuhalin yanına gittim. 2 katlı büyük bir ajansı vardi. Zuhalin odasına çıktım.

"Zuhal Hanim müsait değil sonra gelin."

Asistana döndüm. " Ah siz miydiniz? Kusura bakmayın lütfen. 2 dakika bekler misiniz?" Dedi.

Bekleme yerine geçtim. Instagrama girdim. Yeni yayınlanan Pırlanta reklamının yüzü olmuştum. Her taraf sallaniyordu. Çok guzeldi. Tam istediğim gibi...

Kendi sayfama girdim. Üç yüz bini geçen takipçim vardı. Her gün artıyordu

Storiye atmak için video çektim. Nerede ne yaptığımı paylaşıyordum. Her zaman yapmak zor olsada genellikle yapıyordum.

Sağ olsun Zuhal çok bekletmedi. Odasına girdim.

"Hosgeldin canim." Canimmis(!)

Yapmacık... 🤢🤢

"Hoşbulduk."

Kırmızı koltuğa oturdum.

"Nereye gideceğiz?" Dedim.

"**** holdingin cirosu seninle görüşmek istiyor?"

"Tamam görüş."

"Akşam özel olarak seninle görüşmek istiyormuş."

"Oldu başka isteği varmış mi?" Dedim.

"Bak canım. Bu holding çok büyük. Dünya çapında 4'den fazla şirketi var. Küçük işletmelerini saymıyorum bile..."

"Bu çocuğun ismi neymiş?"

"Tiger Jones."

"Burnuma hiç iyi kokular gelmiyor."

"Olabilir. Çocuğa iyi biri demiyorum ama bu işi kaparsan önünde kimse duramaz."

"Benden başkası yokmuş mu?"

"Senden iyisi var mı?"

"Tamam yemek saat kaçta?"

"20.00 da."

"Tamam."

Ajanstan cikmak üzere kalktım. Tam çıkacağım zaman Zuhal seslendi.

"Çocuğun ilgisini çek!"

Cevap vermeden çıktım arabama bindim. Binince çocuğu google arattım. 22 yaşında şirketin başına bu yıl geçmiş. Eskiden manşetlerden düşmeyen bir isimmis. Her tarafta ne karar çapkın, pic olduğu yazıyor. Ama tabiki bu haberler kaldırılmıştı. Özel yeteneklerim sayesinde bulabilmiştim. Sabıkası baya kabarikti. Ne ararsan vardi...

İnstagram hesabına girdim. Hakkını veririm yakışıklı çocuktu.

Hem zengin hem yakışıklı her kızı kendine çekebileceğini sanan bi aptaldi işte.

Genellikle siyah seviyordu.(En sevdiğim renk.) Muhtemelen siyah girerdi. Takip ettiklerine baktım. Hep güzel manken gibi kızları takip ediyordu. Dikkatli bakınca fake hesabını olduğunu da fark ettim. Fake hesabı özeldi.

İyice inceleyip mağazaya gittim.

"Hoşgeldiniz?"

"Hoşbulduk."

"Nasıl bir şey bakarsınız?"

Siyahın yanına en çok yakışan renk kırmızıydi. Hem göz alıcı hem zarif renktir.

"Özel koleksiyondan kırmızı renk elbise bakıyorum."

"Ne için?"

"Yemek." Dedim.

"Anladim. Hemen geliyorum."

"Bi kahve alabilir miyim?"

"Hemen yolluyorum."

Yaklaşık 5 dakika sonra elbiseleri getirdi.


"ilk bunu önerebilirim. Çok güzel zarif tam sizin gibi birine uygun." Dedi.

Elbiseyi hiç beğenmedim. Bune biçim bi elbiseydi ya. Başka bi yere gidilirken belki giyilebilirdi ama yemek için olmazdı. Ben buradayım diyordu.

"Yok beğenmedim."

"Ama özel koleksiyondan. Daha denemediniz bile?"

"Beğenmedim diyorum ya!"

"Kusura bakmayın."

"Sorun değil." Dedim.

Acayip stresliydim.


"Bu elbise de çok güzel. Sizin için özel ayırmıştım."

Hm çok güzeldi. Hem zarif hem gösterişli hem de kabak gibi ortada gosteriyordu.

"Bu dursun düşüneceğim. Sıradaki."


"Sıradaki Elbisemi bu?"

Elbiseyi denedim. Çok güzel olmuştu.

Bunu alacaktim.

Bu elbise önceki güzeldi. Onu almam lazım. Çok ama çok gözüm kaldı.

Ama yemek için uygun olmazdı. Çok fazla dekoltesi vardi. Göğüs kısmı çok açıktı. Ama bayılmıştim.

"Beğendiniz mi?"

"Evet. Siradakini görmek istemiyorum. Bundan önceki olsun."

İkisini birden almaya kalkamazdim. Çok pahalı olduklarına emindim. Beyaz bi topuklu ayakkabı aldım.

Ve ücreti ödemeye gittim. Elbisenin fiyatı 45 bindi. Yuh yani. Ayakkabının fiyatı ise 5 bindi. Kuaföre gittim Saçımı ve makyajımı yaptırdım. Fotoğrafı çekip Zuhale attım.

Direk gördü ve görüntülü aradı

"Off bebeğim çok güzelsin."

"Biliyorum."

"Seni görünce güzelliğinden bayılacak."

"Ben evime geçiyorum oradan alır demi beni?"

"Evet evet."

"Tamam. İstediğim gibi gitmezse mesaj atarım sende gerekeni yaparsın?"

"Tamam canım iyi şanslar."

Telefonu kapatınca dua okumaya başladım. Bu cadinin nazarı ışık hızında değerdi.

"Bebeğim arabam hazır mı?"

"Hazır kapıda sizi bekliyor."

"Tamam canım. İyi günler." Dedim

Canim ne ya yapmacık yapmacık. Hiç sevmesemde demek zorunda kalıyordun. Şoför kapimi acti.

"İyi günler hanımım." Dedi. Hanımım ne ya? Bu adam kaçıncı yüzyılda kalmıştı

"İyi günler."

"Nasılsınız?" Yaşlı adam olmasa bana yürüdüğünü düşünecektim. Ah unutmuşum yaşlılarda bi o kadar piçti. Ama Mahmut amca ailelesine çocuklarına bağlı imanlı bir adamdı.

"İyiyimBudamca sen nasılsın?"

"Hamdolsum İyiyim evladım. Koşturuyorum." Evladım ne ya?

Evime yaklaşmıştik. Yaklaşık 2 dakik sonra indim. Eve girdim.

Evde kimse yoktu.

Işıkları yaktım. Yarim saat sonra beni almaya gelecekti.

20 dakika sonra

Kapi acildi annem ve Victor gelmişti.

Tam o sırada telefon çaldı. Numaraydı muhtemelen Tiger.

"Alo?" Dedi.

"Alo?" Dedim.

"İyi akşamlar. Güzel kadın. Eviniz de misiniz?"

"Evet Tiger Bey."

"Tamam 5 dakikaya hazır olun lütfen."

"Kızım nereye?"

"İs görüşmesine Anne."

"Kiminle?" Dedi Victor.

"Sanane acaba?" Dedim.

"Ben bu evin erkeği olduğuma göre hesap vereceksin. " Dediğine kendisinde güldü.

"Geç kalamam rak etme."

"Tamam."

Telefonum caldi. "Geldim ."

"Tamam iniyorum."

Beyaz şalimi alıp evden çıktım. Arabasından inmiş bekliyordu.

Elini uzattı.

"Merhaba Güzelim." Güzelim ne ya! Yavaş ol yavaş. Öküz!

Elimi uzatıp"Merhabalar Victor Bey." Dedim. Uzattığım eli öptü ve arabaya davet etti. Bindim.

"Nasılsın?"

"İyiyim siz nasılsınız?"

"Lütfen sizli bizli konuşalım."

Yapmacik bir tavirla "Siz nasıl isterseniz. Afedersin sen nasıl istersen."

"Çok mutlu oldum. Teklifimi iyiki kabul ettin"

"Teklifiniz için teşekkür ederim."

"Çok güzel planlarım var. Her şey çok güzel olacak." Dedi.

"Merak ettim doğrusu anlatmak istir misin?"

"Zamanı gelince öğreneceksin."

Adam beklediğimden yakışıklı çıktı ama beklediğimden de sapık cikti. Tam karsimda oturuyor ve gözlerini ayırmadan beni suzuyordu. Ara sıra mahrem yerlerime odaklandigini hissediyordum. Iyiki o diğer elbiseyi giymemisim.

"Siz neden teklifimi kabul ettiniz? Dedi

"Siz niye teklif ettiniz?"

"Önce ben sordum?"

"Tiger Bey kusura bakmayın. Ama geldik "

"Tamam!"

Arabadan indik. Kolunu uzattı. Girmek zorunda kaldım.

Cam kenarı bize özel ayarlanmış bir masaydi.

Sandalyemi çekip oturmama yardım etti.

"Teşekkür ederim."

"Ben teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir kadınla yemek yeme onurunu verdiğiniz için."

O reklam olmasa yemek yemeği bırak yüzümü görmezsin demek istedim ama geri vazgeçtim.

"Rica ederim."

Garson geldi.

"Ne alırdınız Tiger Bey?"

"İzin verisen ben sipariş veririm."

"Tabiki." Allahim sana geliyorum. İnşallah yemeğe ilaç ne koyup bayilmazdim...

"Bana kendinizden bahseder misiniz?"

"Neden? Ben iş ile ilgili konuşuruz sanıyordum."

"Tabiki iş konuşacağız ama önce sizi tanımam ona göre bi plan yapmam lazım."

Çok konuşuyorsun Tiger ...

"Bende seni tanımak isterim." Dedim ama yalandı tabiki de ne tanımak isteyecektim. Sapık pisliğin tekini!

"22 yaşındayım. Şirketin başına yeni geçtim. Eğlenmeyi çok seviyorum."

Buradaki eğlence derken neyi kastettiğini gayet iyi anlamıştım.

"Şirkette yenisin ama çok başarılı işler yapmışsın. Nasıl oldu bu? "

"Zeki oluna kolayca hallediyorsun."

"Zeki olduğun belli oluyor." Dedim

"Sen anlat kendini?"

"22 yaşındayım. Modelim. Bu kadar."

"Böyle güzel bi kadının anlatacağı şeyler bu kadar olamaz."

"Maalesef bu kadar."

"Üzüldüm. Güzelliğinize ve ileride yapacaklarimiza içelim mi?"

"Tabiki."

Kadeh kaldırdık. Yemekler geldi. Güzele benziyordu ama inşallah bayiltip yatağa atmazdı. Yani bu adamdan beklenirdi.

Sakinliğimi bozmadan konuşmaya devam ettik. İç iyice bo*a dönüyordu.

"İzninle lavaboya gitmem lazım."

"Bekletme ama."

"Tamam." Diyip lavaboya gittim. Zuhale mesaj attim.

Ben; gazetecileri ayarla

Zuhal: Tamam 15 dakika sonra gelirler.

Zuhal: Nasıl geçti yemek?

Ben: mükemmel(!)

Şüphelenmesin diye hızlıca makyajımı tazeleyip yanına döndüm

"Beklemekten yorulmuştum."

"Kusura bakma. Makyajımı tazeledim."

"Hiç gerek yok."

"Tanıştığımız için kadeh kaldiyorum."

"Büyük şevkle."

Elimi tuttu. "Çok güzel işler yapacağımıza eminim." Dedi

"İnşallah."

Saat 12'ye geliyordu.

"Artık kalkalım mi? Ailem merak eder."

"Ha tabii. Düşünemedim."

Hesabı ödedi sonra kalktık. Bu sefer bilerek koluna girdim. Çok mutlu oldu. Arabayı beklerken magazinciler cikti. Fotoğrafımızı çektiler. Tam planladığım gibi.

Tiger bunu fark edince hemen kolunu çekti.

"Bunların burada ne işi var?"

Bende magazincilerden rahatsız olmuş gibi yaptım. "Bilmiyorum."

"Tiger Bey? Dedi muhabir.

Taksiye doğru ilerlemeye çalıştım.

"Almira Hanım Can Beyle bi ilişkiniz mi var?"

"Lütfen çekmeyin!"

"Almira Hanım Lütfen?"

Taksiye bindim ve eve gittim.



14 февраля 2023 г. 16:22 1 Отчет Добавить Подписаться
3
Прочтите следующую главу Olay Günü.

Прокомментируйте

Отправить!
UH Umut HOŞOĞLU
<<<<<<hikayenizi okudum ve çok beğendim Rica etsem benim hikayemi okur musunuz?
~

Вы наслаждаетесь чтением?

У вас все ещё остались 1 главы в этой истории.
Чтобы продолжить, пожалуйста, зарегистрируйтесь или войдите. Бесплатно!

Войти через Facebook Войти через Twitter

или используйте обычную регистрационную форму