karanlık. sokak lambaları sarı ve az aydınlatıyor. karanlıklar içinde koşan bir şahış korku içinde nesef alıp veriyor. kalp ritimleri köpekleri duyacağı kadar şidetli. bu nedendir ki karınlık dokak köpekleri aniden havlamaya başaladır. adamı takip eden kimse yok. sanki bir delimiş gibi kaçıyor. bazen çığlık atıyor. " artık dayanamıyorum." çığlığı çok tiz ve korku dolu. esrarengiz adam karanlıklar içinde ağlayarak koşıyor ve bağırıyor. ama onu takip eden kimse yok. adamın bu korku içinde koşmasını sağlayan şey neydi. neden ansızın karanlık bir gecede koşmaya başladı. ? birisinden mi kaçıyor yoksa aklını mı kaybeti.
gökyüzü karanlık ve ay ışığı yok. yıldızlar ise yok denecek kadar az. ortam sesiz ve etrafat a kimsecikler yok. taki az önce koşan adam dışında. sesizlik adeta geceyi esir almış ve boğuyordu. kolan adam arada bir intikam diye bağırıyor. intikam ? amaçsız koşan bu adamı başkalatıda görmüş k, polisi arayıp mühafele etmişler. polisler koşan adamı yakalayıp sakinleştirmeye çalışıyordular. koşan adam : orta boylarda, siyah saçlı, yırtık bir ceket ve siyah ken pantolunu vardı. gökyüzü zaten karanlık ve esrarengiz adam bu havaya daha çok uyum vermişti. burnu ince uzun ve yabakları kırışmış, ama yaşlı gözükmüyor. sanırım stresten veya bakımsızılıktan olmalı. anlı açık adamın zayıf bir bedeni var. saçalrında bazı beyazlıklar görünüyor. parmakları kısa şüşman ve tırnağın bazıları dişlerle kesilmişti.
olaya mühafele eden polisler. adamı sakinleştirmeyince ambulansı aradılar. dakailar sonra gelen sağlık çalışanları esrarengiz adama sakinşeştirici iğne yapıp uyutularak hastaneye götürldü.
sabah, hava bulutlu ve rüzgar esiyor. kısa tişört ile gezinmek için çok soğuk.kalın giysi giyenmek için ise çok sıcak. tipüm bir ilkbahar havası. niasan ayında olduğumuz için bu gibi durumlarla çok karşılaşır. hastanede yatan esrarengiz adam kendine gelmiş ve sesizce duvarları izliyordu. o sırada polisler ifadesini almak için odasına girdiler. oda iki renge boyanmıştı. duvarın üst tarafı beyaz alt tarafı ise kahverengi. aynı zamanda prncere kenarları ve kapılar kahverengiydi. odada sert serun kokusu ve hastane genelinde viatmin kokuları geliyordu. mevsim nedeniyle hastane yoğundu. çoğu kişi burun akıntısı ve halsizlik ile hastaneye geliyor.
polis memuru elinde boş kağıt ile amacsızca koşan adamın yanına yaklaştı. kendini güçlü göstermek için onuzlarını dikleştirdi, ağır nefes alıp sesini kalınlaştırdı. lakin polis konuşmadan önce deli adam hızlı arak yaptı.
- ben suçlumuyum ?
polis omuzlarını silkeleyip
- hayır dedi.
amacsızca koşan adam sustu.
polis:
-dün gece çıplık atarak koşuyordunuz. ihbar aldık. sizi sakinleştirmeye çalıştırdık, ama başatısız olduk. hastanede olmanızın sebebi bu. hakınızda suç duyurusu yok. öncelik adınızdan başlmak istiyorum. adınız nedir.
- zarit
- kim sizi kovalıyordu?
- zarit.
- yani sizinle aynı ismi taşıyan biri tarafında kovalanıyordunuz. peki neden ?
- hayır . beni kovalayan bendim. biliyormusunız. sanırım ben delirdim. kendimi görüyorum. bana sürekli kızan ve aşağlahan kendimi. dün gece biraz tartıştık. ben ona tokat atım. o çok sinirlendi ve beni kovmaya başladı. bende bağırarak yardım istedim. ama beni gören kimde yardım etmedi. arkamdaki beni kimse durdurmaya çalışmadı. herkes bana delimil gibi bakıyordu. ve sonra köşeye sıkıştım. ve birley olamdı. o zaman anladım ki ben grrçekten delirmişim. sonrası hatırlamıyotum. sabah burdan uyandım.
- benim bu konuda yapacak öok şeyşm yok. sanırım sizi pisikrayat a sevk edecekler.
- hayır öyle bir delilik değil. bedensel veya ruhsal değil. gerçekçi bir deliyim. yani deli değil, sadece gerçeklerle yüzleşiyorum, işte bu beni deli yaptı.
- çok iyi doktor arkadaşlarım var
- hayır hayır beni anlamıyorsunuz. yada ben kendimi anlatamıyorum.
polis memuru konuşanları not aldı. sonrası suçsuz olduğu için onu hastanede yalnız bıraktılar. polis odan çıktıktan sonra , zarit gözlerini kapadı.
- neden beni şikayet etin.
gözlerini açan zarit, kendini gördü. bu sefer cevap vermedi sadece sustu. o susunca diğer zarit te sustu. doktorlar içeriye girip gerek konroleti yaptıktan sonra , gidebilmesine izin verdiler. zarit işkemleri bitince sesizce hastaneden uzaklaştı.
yanındaki zarite ;
- benden intikam mı alacaksın?
- evet, hemde en acısında .
zarit sustu. eline cebine sokmuş yürüyor. hafif bir rüzgar var. hava kararmaya başlamış, yağmur geleceğin haverinş veriyor. zarit sustu ve yürüdü.
Gracias por leer!
Podemos mantener a Inkspired gratis al mostrar publicidad a nuestras visitas. Por favor, apóyanos poniendo en “lista blanca” o desactivando tu AdBlocker (bloqueador de publicidad).
Después de hacerlo, por favor recarga el sitio web para continuar utilizando Inkspired normalmente.